Yeryüzündeki pekçok canlı gibi deniz canlıları da yaşamlarını sürdürmek için birbirlerinin yardımına ihtiyaç duyar.
Bazı deniz
canlılarının üzerlerinde oluşan organizmaları, mantarları ya da ölümcül
parazitleri sık sık temizlemeleri gerekir. Ancak bu canlıların kendi
kendilerini temizleyebilecek bir sistemleri yoktur.
Bunun için başka
canlılarla yardımlaşırlar. Karşı karşıya geldiklerinde saniyeler içinde
yem olabilecek bir canlı, hiç çekinmeden diğerinin üzerinde gezinir ve
buradaki parazit ve mantarları yiyerek temizler.
Her iki taraf da
memnundur. Bir taraf kendisine yiyecek temin ederken, diğer taraf
temizlenmiş ve zararlı organizmalardan arınmış olur. Temizlenmek
isteyenler kimi zaman denizlerin en tehlikeli canlıları olan
köpekbalıkları ya da dev balinalar olabilmektedir. Bu canlılar temizleme
işlemini yapan küçük balıkların üzerlerinde gezinmelerine hatta
ağızlarının içine girmelerine bile izin verirler. Bu sırada onlara en
ufak bir zarar vermezler. Temizleyici küçük balıklar da, onların
kendilerine zarar vermeyeceğinden emin bir şekilde, korku duymaksızın
onlara yaklaşırlar.
Berber
balığı adı verilen ufak balıklar, benekli balta balıklarının
üzerlerindeki ölümcül parazitleri temizlerler. Berber balıkları
temizleme işlemini yaparken, Balta balıkları onları ürkütecek en ufak
bir harekette bile bulunmazlar. Sanki karşılıklı bir anlaşma
yapılmışçasına berber balıklarının işlerini bitirmelerine izin verirler.
Böylece Balta balıkları başka hiçbir şekilde elde edemeyecekleri bu
temizligi kendileri için sağlamış olurlar.
|
|||
Mercan
balıklarının birçoğu dipteki kayaların üzerinde buldukları su yosunları
ile beslenirler. Ancak bu balıkların tek yiyecek kaynağı su yosunları
değildir. Burada gördüğümüz mercan balıkları, deniz kaplumbağasının
kabuğuna yapışmış olan mantarları da yerler. Yüzerek bu balıkların
yanına gelen deniz kaplumbağası, sanki sözleşmiş gibi onlara yakın bir
yerde balıkların üzerine gelmesini bekler. Böylece kendi yapamayacağı
temizliği, mercan balıklarına yaptırmış olur.
|
|||
| Küçük şeffaf karides, birçok balığın üzerindeki organizmaları temizleme görevini üstlenmiştir. Balık, karidesin ağzında dolaşmasına izin verir. Hatta onun işini kolaylaştırmak amacıyla ağzını açar ve işlem bitene kadar bu şekilde açık olarak tutar... Karides, balığın hassas solungaçları arasında dahi dolaşabilir ve buradaki organizmaları da yiyerek temizler. |
|||
| Mantar ve Alglerin Ortak Yaşam Ürünleri: Likenler | |||
Bazı
mantarlar alglerle ortak yaşarlar. Bu birleşimden meydana gelen yeni
canlıya ise "liken" adı verilir. Likeni meydana getiren iki canlı da
karşılıklı olarak birbirlerinden fayda elde etmektedirler. Mantar, algin
gerçekleştirdiği fotosentez işlemi sonucunda besin elde ederken, alg de
mantarın kendisine sağladığı su ve mineral sayesinde kurumaktan
korunmakta ve kendisi için emin bir yerde yaşamını sürdürmektedir.
|
|||
|
|||
İki
mikroorganizmanın birleşerek meydana getirdiği bu yeni canlı,
mineralleri genellikle havadan ve yağmur sularından alır. Canlı, havanın
toksik etkisine karşı güçlü değildir, bu nedenle sadece hava
kirliliğinin olmadığı yerlerde yaşayabilir. Ancak bir likenin yaşaması
için sıcaklık çok büyük bir fark oluşturmaz. Likenler, tropik bölgelerde
yaşayabildikleri gibi soğuk kutup bölgelerinde de yaşayabilirler.
Ağaç
gövdeleri, dağ tepeleri ve çıplak kayalıklar likenlerin genel olarak
yaşadıkları yerlerdir. Bu canlılar kayalıkları istila eden son derece
önemli organizmalardır. Likenler toprağın meydana gelişinde oldukça
önemli bir rol oynarlar. Burada mantarlara özgü ayrıştırıcı özellik son
derece önemlidir. Liken, mantarın bu özelliğini kullanarak kayanın
üzerini yavaş yavaş ayrıştırır ve kayanın rüzgar ve yağmur ile parçalara
ayrılmasına neden olur. Likenlerin bazıları oldukça sert kayaları bile
çözebilecek bir güce sahiptir Bu güç sayesinde parçalara ayrılan kaya,
ufalanarak toprağın meydana gelmesini sağlamaktadır. Böylesine ince bir
ayrıştırmayı doğada gerçekleştirebilecek başka bir canlı daha yoktur.
Bu canlıların
hangi kararla ve hangi sebeple biraraya gelerek yepyeni bir canlı
meydana getirdikleri, neden birarada yaşamayı tercih ettikleri bilim
adamlarının cevap aradığı sorulardandır. Evrimciler yeryüzündeki
canlıların tümünün evrim sürecine göre bir gelişme ve değişim
geçirdiğini iddia ederler. Bu iddia doğru olsaydı mantarlar ve algler
arasındaki ortak yaşamın da bir ihtiyaç sonucunda ortaya çıkmış olması
gerekirdi. Ancak ortada böyle bir ihtiyaç yoktur. İki canlının da
birbirlerine zorunlu bir bağlılıkları söz konusu değildir. İki
mikroorganizmanın biraraya gelme kararı ile oluşan likenler, kayaların
parçalanması ve toprağın oluşumu için özel olarak yaratılmış canlılardan
başka bir şey değildirler. Onlar da, yeryüzündeki tüm diğer canlılar
gibi, Allah'a gönülden boyun eğmiş olarak O'nun kendileri için
belirlediği görevi yerine getirmektedirler.
"Yaratmayı
başlatan, sonra onu iade edecek olan O'dur; bu O'na göre pek kolaydır.
Göklerde ve yerde en yüce misal O'nundur. O, güçlü ve üstün olandır,
hüküm ve hikmet sahibidir. Size kendi nefislerinizden bir örnek verdi:
"Size rızık olarak verdiğimiz şeylerde, sağ ellerinizin malik
olduklarınızdan, sizinle eşit olup kendi kendinizden korktuğunuz gibi
kendilerinden de korktuğunuz (veya çekinip saygı duyduğunuz) ortaklar
var mıdır? "İşte Biz, aklını kullanabilen bir kavim için ayetleri böyle
birer birer açıklarız." (Rum Suresi, 27-28)
|
2 Haziran 2012 Cumartesi
Denizlerde Ortak Yaşam
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder